Meryem Kegner tarafından çevrildi
İklim değişikliği gibi küresel sorunların ele alınabilmesi için kamuoyunun bilinçlendirilmesi şarttır. İklim değişikliği farkındalığı genellikle azaltım ve uyum politikalarına yönelik kamuoyu desteği için gerekli görülmektedir. Tehlikelere daha fazla maruz kalan ve farkında olan bireyler, psikolojik olarak bunlarla başa çıkabilmek için riskleri normalleştirmeye başlayabilmektedir. İklim değişikliği ciddi bir sorundur ve sonuçları ortadadır (Örneğin; kutuplardaki buzulların erimesi, hayvanlar için tehdit oluşturması, sel riskinin artması ve daha fazlası). Birçok insan iklim değişikliğini otomatik olarak küresel bir mesele olarak gördüğünden ve kendilerini etkileyebilecek bir şey olmadığını düşündüğünden ya da hatta böyle bir şeyin var olmadığına inanacak kadar ileri gidebildiğinden, iklim değişikliği yeterince önemsenmemektedir.
İklim değişikliği söz konusu olduğunda, kamu bilinci bilimsel ilerlemenin gerisinde kalmaktadır. Bu durum inkâr ve yanlış bilginin yayılmasını teşvik etmekte ve hükümet planlaması ve politikaları bu dönüşümün kilit bir bileşeni olmakla birlikte tek başlarına yeterli olmamaktadır. Toplumun bilinçlendirilmesi ve sorunla yüzleşmek için mevcut seçenekler hakkında bilgilendirilmesi, aynı şekilde toplumun harekete geçmesi için yetkilendirilmesi elzemdir. Başarılı bir iklim değişikliği planının anahtarı etkili bir halk katılımıdır. Artan bilimsel kanıtlar ve medyada daha fazla yer almasının bir sonucu olarak, iklim değişikliğine ilişkin kamuoyu endişesi, farkındalığı ve anlayışı, konunun ilk kez geniş çapta kabul görmeye başladığı 1980'lerin başındaki düşük seviyelerden sonra artmıştır (Boykoff & Yulsman, 2013). İklim değişikliği konusunda kamu farkındalığının ve bilgisinin artırılmasıyla, vatandaşlar karar alma süreçlerine daha fazla dâhil olabilir ve bu da toplumun farkındalığını ve bilgisini etkileyebilir. Kamu bilinci, eğitimi ve katılımının bir sonucu olarak, iklim değişikliğine ilişkin kamu davranışları ve eylemleri dönüştürülebilir.
Eğer dünyanın karbon ayak izini azaltırsak küresel ısınma daha az şiddetli olacaktır. Bazı insanlar çevresel konuların ortalama bir insanın önemseyemeyeceği kadar uzak olduğuna inanabilir. Ancak bireysel yaşam tarzı tercihlerinin de çevre üzerinde etkisi olabilir. Hava kirliliği ve su yollarının kirlenmesi gibi iklim değişikliğine komşu sorunlar, çevre sorunları konusunda farkındalık yaratarak aşılabilir. Halk, basit eylemlerle çevreye fayda sağlayabilir ve bu sorunlarla mücadele edebilir. Bunlar, Birleşik Krallık'taki ilk iklim eylemi film festivali olan İklim Krizi Film Festivali (CCFF) gibi çeşitli yollarla yapılmaktadır. Festival, gençlerin öncülük ettiği programlara ve tabandan gelen çözümlere yardımcı olmanın yanı sıra dünya çapında iklim değişikliği konularında farkındalığı yaymak için yaratıcı yollar kullanmaya adanmıştır.
Birçok büyük ölçekli iklim değişikliği farkındalık yaratma kampanyası, uyum stratejilerinden ziyade azaltım, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik stratejilerini içermektedir. Örneğin Avrupa Komisyonu'nun İklim Değişikliğini Kontrol Ediyorsunuz (2006) kampanyası, insanları iklim değişikliği konusunda bilgilendirmekte, pro-aktif diyaloglar başlatmakta ve bireylerin günlük yaşamlarını etkilemeden, onlara güçlenme ve kişisel sorumluluk duygusu vererek (küçük) davranış değişikliklerini harekete geçirmeyi amaçlamaktadır. Hedeflenen grubun şüpheciliğini ele almak için Komisyon, şüpheciliklerini azaltmaya ve onları bireysel eylemlerin iklim değişikliğini azaltmaya yardımcı olabileceğine ikna etmeye çalışmaktadır. Bu amaca ulaşmak için AB, hem ulusal hem de Avrupa düzeyinde reklam, web sitesi, sergiler, medya ilişkileri, etkinlikler ve okul programlarına büyük yatırımlar yapmıştır.
Farkındalık yaratmanın faydaları
Farkındalık, hevesi ve desteği artırır, kendi kendini harekete geçirmeyi ve eylemi teşvik eder. Bu nedenle iklim değişikliğine uyumda farkındalık yaratmanın rolü, iklim değişikliğinin etkilerinin yönetilmesi, uyum kapasitesinin artırılması ve genel kırılganlıkların azaltılması için çok önemlidir. Herhangi bir iklim değişikliği kampanyasının amacı, olumlu etkilere yol açan uzun vadeli davranış değişiklikleri elde etmektir ve bunlar halkın katılımıyla yaratılır. Farkındalık uyanıklığı artırır ve bu da eyleme geçmeye yol açar. Birey konunun özünü anladıktan sonra, normal rutininde ne gibi değişikliklerin çevre dostu olacağını değerlendirebilir. Bu birey bazı eylemlerin olumsuz sonuçları olabileceğini anlar ve karbon ayak izini azaltmaya başlayabilir. Bu, gençler arasında iklim okuryazarlığını teşvik edecek, tutum ve davranışlarını değiştirmelerine yardımcı olacak ve küresel ısınmanın etkilerine uyum sağlamalarına yardımcı olacaktır.
Bireylerin harekete geçmesini engelleyen nedir?
Birçok çalışma, risk algısının iklim değişikliği girişimlerine kamuoyu desteğini ve katılımını etkilediğini göstermiştir (örneğin, Hagen vd., 2016). Ancak, kullanılan farklı farkındalık yaklaşımlarında bile çok fazla değişiklik meydana gelmemiştir. İklim değişikliği konusunda daha yüksek farkındalığın, riskin normalleştirilmesi nedeniyle daha düşük risk algısıyla ilişkili olması mümkündür (Luís, vd. 2018). Bu, insanların riskleri artık tehdit olarak görmediği bir olgudur. Riskli/tehlikeli uygulamalar veya koşullar, kademeli adaptasyonun bir sonucu olarak zamanla kabul edilebilir hale gelir.
Bu, insanların iklim değişikliği anlayışına da yansımaktadır. Norgaard (2011), iklim değişikliği hakkında bilgi sahibi olan insanların, psikolojik, siyasi veya ahlaki çıkarımların gündelik hayata ve sosyal eyleme entegre edilmemesi (ima yoluyla inkâr) nedeniyle bu bilgiye göre hareket etmede nasıl başarısız olduklarını açıklayarak, iklim değişikliğinin soyut kavramı ile gündelik hayattaki önemi arasındaki uçurumu göstermektedir. Ayrıca, insanların iklim değişikliğini nasıl bildiklerini ancak yanlış yorumladıklarını, örneğin doğal olduğunu ya da göründüğü kadar kötü olmayacağını düşündüklerini (yorumlayıcı inkâr) tartışmıştır.
İklim değişikliğinin çoğu insan için birçok uzak etkisi vardır. Yorumlama düzeyi teorisi, insanların kendilerinden psikolojik olarak uzak olan şeyleri (zaman, mekân veya sosyal mesafe olarak) psikolojik olarak yakın olan şeylerden daha soyut bir şekilde kavramsallaştırdıklarını öne sürmektedir (Trope & Liberman, 2010). Muhtemelen iklim değişikliğiyle bağlantılı olan hava felaketleri (orman yangınları veya aşırı fırtınalar gibi) çoğu insanın yaşadığı yerden uzakta meydana gelmektedir. Sonuç olarak, çoğu insan iklim değişikliğinin ayrıntılarıyla boğuşmak zorunda kalmaz, bunun yerine onu soyut bir kavram olarak görebilir. İnsanlar soyut kavramlar karşısında o kadar güçlü bir şekilde harekete geçmezler (Trope & Liberman, 2010). Fiyat da bir başka engeldir. Birçok insan mali kısıtlamalar nedeniyle daha çevreci seçenekleri karşılayamamaktadır. Elektrikli bir araba satın almak gibi pek çok yaşam tarzı değişikliği pahalıdır ve bu fiyat insanların arabalarını elektrikliye çevirmesini engellemiştir (BBC, 2021).
Engellere rağmen, bu soruna çözüm bulmanın pek çok yolu vardır. Sadece iklim değişikliği hakkında paylaşım yapmak ya da konuyu anlamak için interneti kullanmak bile yeterlidir. Bir etki yaratmak için köklü değişikliklere gerek yoktur. Herkesin yardım etmek için kendi engelleri olduğu için küçük adımlar yeterlidir. Farkındalık yaratmak yardım etmenin harika bir yoludur ve bir kişi bu konuda yaratıcı olabilir. Kısa bir video çekmek veya sanat eseri yaratmak ve bunu internette yayınlamak milyonlarca insana ulaşabilir ve böylece bilgi yavaş yavaş yayılmaya başlayabilir. Bu bilgilere erişmek olumlu bir değişim başlatmak için bir araçtır.
Çeviri: Meryem Kenger
Bibliyografya
BBC (2021) Why are people not doing more about climate change?. BBC News. [online] 29 Mar. Available at: https://www.bbc.co.uk/news/uk-scotland-56500739 [Accessed 1 Feb. 2022].
Boykoff, M.T. and Yulsman, T., 2013. Political economy, media, and climate change: sinews of modern life. Wiley Interdisciplinary Reviews: Climate Change, 4(5), pp.359-371.
Hagen, B., Middel, A. and Pijawka, D., 2016. European climate change perceptions: Public support for mitigation and adaptation policies. Environmental Policy and Governance, 26(3), pp.170-183.
Lorenzoni, I., Nicholson-Cole, S. and Whitmarsh, L., 2007. Barriers perceived to engaging with climate change among the UK public and their policy implications. Global environmental change, 17(3-4), pp.445-459.
Luís, S., Vauclair, C.M. and Lima, M.L., 2018. Raising awareness of climate change causes? Cross-national evidence for the normalization of societal risk perception of climate change. Environmental Science & Policy, 80, pp.74-81.
Norgaard, K.M., 2011. Living in denial: Climate change, emotions, and everyday life. mit Press.#
Trope, Y. and Liberman, N., 2010. Construal-level theory of psychological distance. Psychological review, 117(2), p.440.